15 Temmuz, kökü dışarıda olan, ancak içerideki işbirlikçilerinin eliyle milli iradeye karşı yapılmış bir darbe girişimiydi…

Bu işbirlikçi Fethullahçı terör örgütü, diğer terör örgütlerine benzemiyordu…

Doğru…

Bildiğimiz diğer terör örgütleri gibi şeffaf değillerdi…( Bahsedilen şeffaflık örgütün yapısı ve amacıyla ilgili)

Karşımızda devletin her kurumuna, hatta sosyal hayatın her alanına sızmış bir örgüt yapısı vardı…

Bilinen örgüt elemanlarının yanı sıra belki de bilinmeyen, tespit edilemeyen çok büyük bir kısmı kripto paralelciydi…

Bütün bunlar doğru…

Lakin…

Bu terör yapısının gözlerden kaçan bir başka özelliği daha var…

Özellikle milletimizin 15 Temmuz sonrası hükümetine verdiği bu terör örgütüyle mücadelede ki desteği manipüle ederek süreci sulandırmak, mağduriyetler üzerinden soruşturmaları sorgulanabilir hale getirmek…

Daha önce ki soruşturmalar ve yargılamalar da, mesela 28 Şubat darbesinin yargılanmasında bu yapının gazetelerinin attığı manşetler ile TV kanallarının ekranlarında buna tanık olmuştuk…

Bundan dolayı 15 Temmuz sonrasında milletimize ve devletimize karşı yapılan darbe girişimine ilişkin açığa almalar doğru bir adımdır…

Açığa alma bir cezalandırma olmadığı gibi, bir araştırma, inceleme sürecidir…

Aslında “açığa alma” aslında bir tedbirdir…

Ancak…

Açığa alma bugün FÖTE ile anıla gelen idari bir uygulamadır…

Yani…

Halk nezdinde açığa alınan herkes terör örgütüyle ilişkilendirildiği için, “açığa alma” bu süreçte sadece Fethullahçı terör örgütünün mensuplarına dair olmalıdır…

Bu terör örgütüyle ilgili olmayan, ama disiplin incelemesi/soruşturması gereken durumlar da ise açığa alma yerine önce inceleme/soruşturma yapılması ve bu iceleme/soruşturma sonrası gerekiyorsa cezai işlem yapılması daha uygun olur…

Açığa alınanlar da inceleme ve soruşturma sürecinin hızlıca yapılarak suçlu ve suçsuzun, zalim ile mağdurun hızlıca tespit edilmesi de, adaletin tesisi kadar önemlidir…

Suçlu olanın cezasını çekmesi ne kadar adalet gereği ise, suçsuz olanların tekrar görevlerine dönmeleri o kadar adalet gereği olmalıdır…

Olağanüstü dönemler uygulamalarıyla da olağanüstülük gösterirler...

Süreç zor bir süreç, her gün yeni bir şeyler ortaya çıkıyor…

Eyvallah, ama…

Hz. Ömer’in söylediği gibi…

“Adalet, mülkün temelidir”…