Haber
2022-08-31 11:37:27
Eğitim Çalışanlarının Derdi Derdimiz, Sorunu Bizim Sorunumuzdur

Eğitim Çalışanlarının Derdi Derdimiz, Sorunu Bizim Sorunumuzdur.

Eğitim-Bir-Sen Sakarya Şube Başkanı ve Memur-Sen İl Temsilcisi Murat Mengen, bugüne kadar yüzlerce sorunu örgütlü güçleriyle birer birer çözüme kavuşturduklarını ifade ederek, “Emek Mücadelemizle 802 Kazanım kitabımızla tarihe kayıt düştük. Şimdi yeni kazanımlar peşindeyiz. Şube müdürünün, şefin, memurun, yardımcı hizmetlinin, üniversite idari personelinin, akademisyenin, öğretmenin; eğitim çalışanlarının, kamu görevlilerinin derdi derdimiz, sorunu bizim sorunumuz. Sorunlardan beslenmeyen, çözümlerle güçlenen sendikal mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor” dedi.

Eğitim kurumları yönetici atama yönetmeliği değiştirilmelidir

Eğitim kurumları yönetici atama yönetmeliğinin değiştirilmesi, yargıya taşınan hususların giderilmesi gerektiğini belirten Mengen, “Eğitim yönetimi sertifikasına sahip olma değil, sınavı kazananı, atananı hizmet içi eğitime alma olmalıdır. Ek-1 ve Ek-2 değerlendirme formunda dava konusu olan hususlar ayıklanmalı, uygulanabilirliği artırılmalıdır. Ödül sınırlaması ile geçmişi yok sayma değil, müktesebatı esas alma olmalıdır. Aynı kurumda yöneticilikte süre artırılmalıdır. Yönetmelikte bu ve benzeri sıkıntılı konular yeniden ele alınmalıdır” şeklinde konuştu.

 

Ek göstergenin bütün kamu görevlilerini kapsayacak şekilde düzenlenmesi için çalışıyoruz

6. Dönem Toplu Sözleşme ile karara bağlanan 3600 ek gösterge ile ilgili Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile ikinci komisyon toplantısının gerçekleştirildiğini hatırlatan Mengen, “Bakanlık ile yaptığımız görüşmede ek göstergelere yönelik düzenlemenin bütün kamu görevlilerini kapsaması ve tazminat yansıtma oranlarına ilişkin adaletsizliğin giderilmesi gerektiğini aktardık. Bizim temel yaklaşımımız, ek göstergenin genel idare hizmetleri, ek göstergesiz memurlar, avukatlar, teknik hizmetler sınıfı dâhil bütün kamu görevlilerini kapsayacak şekilde düzenlenmesi ve emekli aylığı ile ikramiyelerin artırılmasını sağlamaktır” diye konuştu.

10 Mayıs tarihine kadar Memur-Sen’e bağlı 11 sendikanın teknik ekiplerinin belirli periyotlarla Bakanlık ile görüşeceklerini söyleyen Mengen, görüşmelerde sahanın beklentilerini yetkililerle paylaşacaklarını ifade etti.

4688 mutlaka değişmeli

Murat Mengen, 4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları ve Toplu Sözleşme Kanunu’nun memur toplu sözleşmeleri için artık yetersiz kaldığının altını çizerek, şöyle devam etti: “İşçilerle kıyaslandığında kamu görevlileri ile yapılan toplu sözleşme yapısal anlamda büyük dezavantajlar barındırmaktadır. Toplu sözleşmenin kısa süreye hapsedilmesi, gerçekleştirilen görüşme programını niteliksiz hâle getirmektedir. Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun değerlendirme süreci dâhil olmak üzere bir ay gibi bir süreyi biz kesinlikle yetersiz buluyoruz ve bu sürenin en az iki ay olması gerektiğini savunuyoruz. İşçi sözleşmeleri ile kıyaslandığında biz öngörülen enflasyon rakamları üzerinden masaya oturuyoruz. İşçiler ise gerçekleşen enflasyonu görerek masaya gelmektedir. Bu durum da biz kamu görevlileri için büyük bir dezavantaj oluşturmaktadır.”

Mengen, gerek masadaki dağılımın gerek sürenin gerekse işleyiş bakımından yetersiz kalan 4688 sayılı Kanun’un mutlaka değişmesi gerektiğini vurguladı.

Sorunları örgütlü gücümüzle çözüyoruz

Yıllardır çözüm bekleyen sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesi konusunu 6. Dönem Toplu Sözleşme ile karara bağladıklarını, 3600 ek gösterge için Bakanlık ile bir çalışma başlattıklarını kaydeden Mengen, “Bu bağlamda artık sözleşmeli personel sorununun da çözüme kavuşması gerek. Sözleşmeli personel mevzuatında düzenleme yapılması suretiyle sözleşmeli personelin statüsünün yeniden belirlenmesine ilişkin çalışma, yetkili konfederasyonun katkı ve katılımıyla 2022 yılı içerisinde tamamlanacaktır.

Tüm sorunların bir anda çözülemeyeceğini biliyoruz ama bir an önce çözülsün diye mücadelemizi hız kesmeden kararlılıkla sürdürüyoruz. Her mücadele başarılı olmayabilir ama unutulmamalı ki başarılan her şey, çözüme kavuşan her sorun bir mücadelenin sonucudur. Çaba harcamaktan, ter akıtmaktan, mücadele vermekten asla vazgeçmeyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

Kazanım üretmeye devam edeceğiz

“Sorunları biliyoruz. Kurulduğumuzdan bu yana yaptığımız gibi, sorunları çözüme kavuşturmak için var gücümüzle çalışıyoruz” diyen Mengen, “Dün konuştuğumuz yüzlerce sorunu birer birer çözdük ve bunu ‘Emek Mücadelemizle 802 Kazanım’ kitabımızla tarihe not düştük. Sözleşmeliler ve 3600 ek gösterge gibi, kamu görevlilerinin yıllardır kanayan yarası olan önemli konuların toplu sözleşme masasına dahi gelemeyeceğini söyleyenlere karşın mücadelemizi sürdürdük. İki konuda da çözüm yolunda aşama kaydedildiğini görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Sendikalı olan ve olmayan ayrımını da 6. Dönem Toplu Sözleşme’de ortaya koyduklarını belirten Mengen, şunları söyledi: “Şu anda örgütlü olanları teşvik eden bir sistem yine bizim çabalarımızla hayata geçmiş bulunmaktadır. Bu kazanımları önce masada sonra sahada adım adım götürerek, gece gündüz demeden mücadele ederek, alın terimizle ve örgütlü gücümüzle elde ettik.”

Üye çalışmaları hız kesmemeli

Mengen, sözlerini şöyle tamamladı: “Örgütlü gücümüz, gerek masada gerek sahada bizim elimizi rahatlatan büyük bir unsur. Örgütlü gücümüzü ne kadar büyütebilir ve genişletebilirsek masada da sahada da işimiz o kadar kolay olur. Bu nedenle, üye çalışmalarına hız kesmeden devam etmeliyiz. Sahadaki sorunlara daha nitelikli ve ivedi çözümler üretebilmek üye sayımızı artırmaktan geçiyor.”

 

Sorunları çözmek için sahada da masada da elimizden geleni yapıyoruz

15 Mayıs mutabakat sürecinde yapılması gerekenlere de değinen Mengen; kuruldukları tarihten günümüze, aradan geçen 30 yılda hak, emek ve özgürlük için mücadele verdiklerini belirterek, “Örgütlü olmanın gücüyle; özgürlük alanlarının genişletilmesi, yasakların kaldırılması, çalışma hayatında şartların iyileştirilmesi, angarya hükmündeki iş ve işlemlere son verilmesi, çözülmez sanılan sorunların çözülmesi, eğitim çalışanlarının haklı beklentilerinin karşılanması gibi konularda başarılar elde ettik, büyük işlere imza attık. Yetkili olduğumuz günden bugüne eğitim çalışanlarının her zaman güvencesi ve hep umudu olduk” dedi.

İşyeri temsilcilerinin her kurumda varlığını hissettiren çabaları, ilçe temsilcilerinin insan odaklı hizmet sendikacılığını sahaya yansıtan emekleri, şubelerin yetkili sendika olmanın hakkını veren faaliyetleri sayesinde her yıl daha da güçlendiklerini ifade eden Mengen, şöyle devam etti: “Bizim için, her çözülen sorun bir sürecin bitmesi değil, hak için, adalet için, emek mücadelesi için yeni bir başlangıcın habercisi olmuştur. Geçmişte yaptıklarımızla güven veriyor, eğitim çalışanlarının umudu olmaya devam ediyoruz. Eğitim çalışanlarının şu anki sorunlarının ve beklentilerinin farkındayız. Bunları çözmek için sahada da masada da elimizden geleni yapacağız. Er ya da geç arzulanan menzile varacağız.”

İstihdamda güçlük çekilen bölgelerin kendine has sorunları görülmeli, çözüm için adım atılmalıdır

Son yıllarda çok sayıda okul yapılmasına, yeni derslikler açılmasına rağmen, özellikle geçici koruma altındaki yabancıların ve mültecilerin yoğun olduğu yerlerde yeni okullara ve öğretmenlere ihtiyaç olduğunu kaydeden Mengen, “İhtiyaç duyulan yerlerde okul yapılmalı, öğretmen açığı bulunan okullara atama yapılmalıdır. Bunun yanı sıra, eğitim çalışanları zor şartlar altında çalışmaktadır. Çalışma şartlarının iyileştirilmesi konusunda ivedilikle adım atılmalıdır. Tüm eğitim kademelerinde öğrenme ortamlarının niteliğiyle ilgili yaşanan sorunların çözülmesi için eğitim kurumlarına daha fazla inisiyatif tanınmalı, okul güvenliği ve temizliği başta olmak üzere, belirlenmiş nesnel kıstaslar doğrultusunda Bakanlık bütçesinden okullara kaynak ayrılmalıdır” şeklinde konuştu.

Mengen, öğretmen istihdamında zorluk çekilen veya görev sürelerinin ülke ortalamasının altında kaldığı kalkınmada öncelikli/az gelişmiş bölgelerde görev yapan öğretmenlere ilave özlük hakları ve teşviklerin verilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Aynı işi yapıp farklı haklara sahip çalışan modeli iç huzuru da iş huzurunu da bozmaktadır

Kamuda sözleşmeli istihdam yöntemiyle üretilen çözümün kalıcı olmadığı gibi yeni sorunları da beraberinde getirdiğini vurgulayan Mengen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Aile bütünlüğünün sağlanamaması en önemli sorunken, mali ve özlük hakları açısından personel arası farklılıklar tartışılmakta, bu durum çalışma barışını tehdit etmektedir. 6. Dönem Toplu Sözleşme’de aldığımız karar gereği, sözleşmelilerle ilgili bu dağınıklığı ortadan kaldırmak, kadrolu istihdamı esas almak ve sorunu masaya yatırıp çözümü temin etmek için kurulması gereken komisyon bir an önce çalışmaya başlamalıdır. Aynı iş ama farklı haklara sahip çalışan modeli iç huzuru da iş huzurunu da bozmaktadır. Bu nedenle, mevzuatın tekleşmesi, istihdamın tek tipleşmesi gerekmektedir.”

Toplu sözleşme kapsamında olmadığı için gündeme gelmeyen konuları son toplu sözleşmede karara bağlayarak çözüm masasını kurmayı başardıklarını kaydeden Mengen, “Geldiğimiz yeri bu açıdan son derece önemli buluyoruz. Bunu, masadaki gücümüzle, bir milyonu aşkın üyemizin bize verdiği cesaretle başardık. Şimdi önümüzde yeni bir mutabakat süreci var. 15 Mayıs’a kadar, gücümüzü perçinlemek, üye sayımızı çoğaltmak için daha fazla gayret göstermeliyiz. Memur-Sen’in gücü, Türkiye’nin gücü, kamu görevlilerinin gücüdür” ifadelerini kullandı.

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen