Yazı
Yazar : ALİ AKILLI
0 Görüntülenme
Akran Zorbalığı
ALİ AKILLI

Akran zorbalığı, okul zorbalığı ya da akran şiddeti de denilen bir ya da birden çok öğrencinin kendilerinden daha güçsüz öğrencileri kasıtlı ve sürekli olarak rahatsız etmesiyle sonuçlanan ve mağdur çocukların kendisini koruyamayacak durumda olduğu bir saldırganlık türüdür. Öğrencilerin hatırı sayılır kısmı okul günlerinde, haftada en az bir kere akran zorbalığına maruz kalıyorlar. Akran zorbalığı; okullarda öğrencilerin yine öğrencilere uyguladığı fiziksel, sözel, sosyal, cinsel ya da maddi diyebileceğimiz şiddet türleridir. Vurma, tekmeleme, saldırma, korkutma, itme ya da dürtme fiziksel şiddetlerin başında gelir. Fiziksel özellik, bedensel ya da zihinsel engel, ten rengi, boy, kilo, gözlük ve konuşma bozukluğu gibi durumlarla alay etme veya tehdit en çok görülen sözel şiddetlerdendir. Akran zorbalığında öne çıkan başka bir şiddet türü ise dışlama, ötekileştirme, yalnızlaştırma, dedikodu, iftira, şikayet ve kışkırtma gibi durumlarla boy gösteren sosyal şiddettir. Okullarda aslında sadece okullarda değil her ortamda en görmek ve duymak istemediğimiz yüz kızartıcı suçlardan saydığımız cinsel şiddet istismar ya da sarkıntılık olarak karşımıza çıkıyor. Maddi şiddet olarak da nitelendirebileceğimiz zorla para alma, zorla kantinden bir şeyler ısmarlatma, izinsiz eşyasını kullanma gibi durumlar da sıklıkla karşılaştığımız akran zorbalıklarındandır. Bu kadar çeşidi olan ve sık karşılaşılan bir durum olmasına rağmen yeterince gündeme gelmemesi ve önlem alınmaması gerçekten çok ilginç. Genellikle bu tür olayların ciddiye alınmaması ve görmezden gelinmesi psikolojik savunma yöntemi midir bilinmez - ancak asla pedagojik bir öğreti değil - çocuğun hayatı öğrenmesi şeklinde yorumlanmaktadır. Bu tür durumlar yine ilginçtir hem okul idareleri tarafından hem de bu zorbalığı yapanlar tarafından da inkar edilmektedir. İdareler bizim okulda böyle şeyler olmaz diye olayı büyütmeden geçiştirirken, zorbalıkta bulunan çocuklar inkar politikası ile bu işten ceza almadan sıyrılabiliyorlar. Hatta mağdur öğrenciler bile ana kuzusu, süt çocuğu vb gibi yakıştırmalarla muhatap olmamak için bu durumu gizliyorlar. Zamanla geçeceğini düşünenler, mutlaka hak etmiştir diyenler, görmezden gelenler ve maalesef sürekli olarak sadece erkekleri ya da sadece kızları suçlayanlar da bu süreci baltalamaya devam ediyorlar. Akran zorbalığına maruz kalkan çocukların psikolojisinin etkilenmeyeceğini düşünmek abesle iştigal olur.  Böyle bir durumda mağdur olan çocuk kendine güvenini kaybedeceği gibi insanlara da güvenini kaybeder. Bir süre sonra sadece şiddet gören değil şiddet uygulayan, öfke ve intikam duyguları ile dolup taşan bir benlik oluşması kaçınılmazdır. Derslerinde başarılı, arkadaşları ile ilişkileri iyi olan bir öğrenci bir anda kaygı ve korkularla dolu  dışarıya kapalı, pasifize olmuş, depresyon ya da intihara eğilim gibi özelliklere bürünüp artık kendini değersiz gören başarısız silik bir öğrenci profiline dönüşebilir. Tüm bu bilgiler ışığında çözüm önerimiz ülkesinin maddi kalkınmasının yanı sıra milli ve manevi kalkınmasına katkı sağlayacak öğretmenlerin, önce ahlak ve maneviyat şiarıyla öğrenci yetiştirmesidir. Milli Eğitimin yakın hedeflerine odaklanıp uzak ve genel hedeflerini unutan – unutturan – sistemin güncellenerek Türk aile yapısına uygun, toplumun değerlerine ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek yüzde yüz yerli ve milli bir müfredat oluşturulmalıdır. Erbakan Hocanın da dediği gibi ; Adaleti tesis etmenin temel şartı Hakk’ı üstün tutan bir zihniyete sahip olmaktır, kuvveti üstün tutan zihniyetler adalet tesis edemezler.. 
 

Yazarın Diğer Yazıları
#

Adapazarı Mutlu Biz Mutlu

#

Sudan İzlenimleri

#

Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz

#

Değerler Sendikacılığı

#

Sokakta karşılık bulan proje keyfi

#

“Fikirse Fikir Kavgaysa Kavga!”

#

“Diyarbakır, seni sevmek adamda iz bırakır”

#

Tefekkür vakti

#

Misafir öğrencilere yabancı kalmayalım

#

Evet! Çünkü..

#

Hiçbirimizin tribünden seyretmeye hakkı yok !

#

Çocuklar ve serbest zaman

#

Doğacaktır bize vadedilen günler yakın!

#

Sosyal medya ve iletişim

#

Dayak yemeden asla büyüyemezsiniz !

#

Öfke kontrolü

#

Söz Ola..

#

Çocuk eğitimi ve aile üzerine

#

Çocuk yetiştirmek

#

Ah bu şarkıların gözü kör olsun!

#

Dünya Çocuk Günü

#

Bin yıl daha bu gençlik!

#

İyi bayramlar

#

Kırık testi!

#

Meydanlardayız

#

Artık eski Türkiye yok !

#

ANLAŞMA !

#

İyi tatiller

#

Veyl Olsun..

#

İnanç ve İdeal

#

Mehmet Akif Okumaları

#

1 Mayıs

#

Aidiyet duygusu

#

Yetmez mi ?

#

İfrat - Tefrit

#

Trollük zor zanaat !

#

Söylem değil eylem!

#

Var mısın? Yok musun?

#

9 Mart sabahı

#

Namaz kılan köleler olmayacağız !

#

İnsanlık ölmemiş, ölmemeli!

#

Eğitim-Bir-Sen 10. Türkiye Buluşması için Antalya’da idik

#

Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil

#

“Bu hafta sonu Suriye’yi ziyaret ettik”

#

Nankörlüğümüz!

#

Öğretmenlere tarihte ilk kez nöbet ücreti geldi.

#

Kahrolsun reel politik, yaşasın hayal politik!

#

Geleceğin iyiliksever Türkiye’sini inşa ediyoruz

#

Mektup

#

Değerler eğitimi

#

Savaşta Kadın Olmak-2

#

Savaşta kadın olmak

#

Dava dediğin nedir ki?

#

Mesaj Alındı (mı)

#

Millete vefa yolunda..

#

Acil çağrı

#

Bi Dünya Kadın

#

Kenya günlüğü -2

#

Kenya Günlüğü..

#

Müslümanlık nerede! Bizden geçmiş insanlık bile…

#

Adap ilim yolculuğu...

#

Suriyeliler…

#

Misafir öğrencilere yabancı kalmayalım

#

Yaşanmasını hiç istemediğimiz zamanlar...

#

Her eylem yeniden dirilen bir gençlik..

#

İyilik her zaman her yerde…

#

"Teşekkürler Ali Yalçın"

#

Pandemi sürecinde bir Alkış da Öğretmenlere

#

Sendika Ne İşe Yarıyor ?

#

Toplu Sözleşmede Memur-Sen: Cesur Bir Karar Makul Bir Talep

#

Mesele Vitrinde Kalmaksa Doğru Yoldasınız

#

Mayıs 2019 MEB’in Yeni İş Takvimi ve Sosyal Maliyeti

#

SÖZ OLA

#

ÇOCUK EĞİTİM VE AİLE

#

ÇOCUK YETİŞTİRMEK

#

Akran Zorbalığı

#

Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun !

#

Dünya Çocuk Günü

#

İYİ BAYRAMLAR

#

kırık testi

#

Artık Eski Türkiye Yok

#

Veyl Olsun!

#

1 Mayıs

#

Aidiyet Duygusu

#

Yetmez mi !

#

İfrat Tefrit

#

Trollük zor zanaat !

#

Söylem Değil Eylem ..

#

9 MART SABAHI

#

İNSANLIK ÖLMEMİŞ ! ÖLMEMELİ

#

NAMAZ KILAN KÖLELER OLMAYACAĞIZ

#

10. TÜRKİYE BULUŞMASI / ANTALYA

#

ALGI YÖNETİMİ

#

Millete Vefa Yolunda

#

Mektup

#

Davam Eğitim-Bir-Sen

#

Toplu Sözleşme Kazanımları Hayata Geçiyor

MEMUR-SEN
KONFEDERASYONU
EĞİTİMCİLER BİRLİĞİ
SENDİKASI
Zübeyde Hanım Mahallesi Sebze Bahçeleri Caddesi No:86
Altındağ - Ankara / TÜRKİYE
Tel : 0.312 231 23 06 Faks : 0.312 230 65 28
ebs@ebs.org.tr
Copyright © Eğitim Bir Sen