Salgının getirmiş olduğu tehlike ülkemizi bütünüyle teyakkuza geçirdi. Genci yaşlısı, kadını erkeği hepimiz de bir tedirginlik oluştu. Daha önce, yani geçtiğimiz mart ayı ile başlayan salgının bizlerde ki karşılığı rakamlarla ifade bulurken, bugünler de çember iyice daralmış, artık rakamların yerini tanıdıklarımız almış, yakınlarımızı ise kaybetmeye başlamıştık.
Milli Eğitim Bakanlığı eğitim öğretimin başladığı Eylül ayı ile hibrit eğitim modeli dediğimiz bir yöntemle hem yüz yüze hem uzaktan hem de kitle iletişim araçlarını kullanarak eğitim öğretim de eksiklik oluşmasının önüne geçmeye çalışmış, öğrenim kayıpları engellemek istemiştir.
Ancak eğitim öğretimde önceliğin yüz yüze olmasına karşın, salgının tehlikeli boyutlara ulaşması toplum sağlığını kontrol edilemez boyuta taşıması, doğal olarak bütün kamuda olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığında da bir takım tedbirlerin alınmasını zorunlu hale getirmiştir.
Ancak büyük bir teşkilata sahip olan, milyonlarca bir kitleye hitap eden Milli Eğitim Bakanlığı salgının ilk başladığı süreden bugüne kadar birçok konuda attığı adımlarla hem eğitim çalışanlarını hem de öğrencileri tedirgin eden, açıklamalar ve uygulamalar gerçekleştirdi.
Bunlardan birçoğu özellikle buradan bahsetmek, hakkını teslim etmek adına söylemeden geçmemek gerekirse genel yetkili sendika olan Eğitim Bir Sen’in gayretleri ile düzeltilen konulardı. Tabi yanlıştan dönmenin de güzel olduğunu düşünürsek, Milli Eğitim Bakanlığı da birçok defa bu güzelliği gerçekleştirmiştir.
Şimdi Eğitim Çalışanlarımız, Milli Eğitim Bakanlığından birkaç konuda da harekete geçmesini, salgının getirmiş olduğu sıkıntıları eğitim çalışanlarımızın üzerine yüklenmesinin önüne geçmesini istiyor.
Bunlardan biri; eğitim çalışanlarımızın haftada bir gün okullara gitme zorunluluğunun bitmesi… Yani, anlamak gerçekten zor. Yüz yüze eğitim salgının ulaştığı tehlikeli boyuttan dolayı yapılmıyor iken, uzaktan eğitim de teknolojinin tüm imkânları kullanılıyor iken, sadece defter doldurmak için öğretmenlerimiz Sağlık Bakanlığı’nın tüm “Evde Kal” ikazına rağmen hafta da bir gün okullarına gitmek zorunda kalıyorlar.
Tabi durumun bir de insani boyutu var. Özellikle öğretmenlerimizden sözleşmeli olanlar bu salgını evlerinden binlerce kilometre uzakta, eşlerinden ve çocuklarından bihaber, kendi başlarına yalnız karşılamak durumundalar. Yine bu öğretmenlerimizin eşleri ve çocukları da bu süreci ebeveynlerinden birinden yoksun, anne/baba şefkatine hasret geçiriyorlar.
Buna gerek var mı? Bence yok… Yani bir tane dijital ortamda e-sınıf defteri yapmak çok mu zor?
Bir diğer konu özellikle salgının getirmiş olduğu yüz yüze kısıtlamasının bu sene sınavlara hazırlanan sekizinci ve on ikinci sınıflarda öğrenim gören öğrencilerimizin mağduriyetidir. Bu konuda Eğitim Bir Sen’in mağduriyetlerin önüne geçilmesi adına yapmış olduğu “Destekleme ve Yetiştirme Kurslarının Uzaktan Eğimle Yeniden Faaliyete Geçirilmesi” teklifi hem makul hem de öğrenci ve velilerimizin tedirginliklerini ve çocuklarının geleceği adına korkularını asgariye indirecek bir uygulamaya dönüşebilir.
Yine Milli Eğitim Bakanlığımızın bu salgın döneminde gerek vefa destek gruplarında, gerek filyasyon ekiplerinde fedakârca çalışmalarına, gerekse imkânsızlıklarına ve hazırlıksız yakalanmalarına karşın uzaktan eğitimde göstermiş oldukları kahramanca mücadele adına “Norm Fazlası” olarak tanımladığı sistemde “RESEN ATAMA” yapmamasıdır.
Resen atama yapmamak eğitim çalışanlarımızın hakkını korumak, onların çalıştıkları kurumda huzur içinde çalışmalarını sağlamak ve ailelerinin mutluluğunu bozmama adına bu atılabilecek en değerli adımlardan biri olacaktır.
Selam ve dua ile…
OKULLARDA “PSİKOLOJİK BUNALIM 19” PANDEMİSİ
Teşekkürler Cumhurbaşkanım, Teşekkürler Memur Sen
Başkanlık Sistemi- Bürokratik Bakanlıklar - Son Depremler- Coronavirüs Ve Bir Temenni
Elazığ Depremi – İstanbul Sözleşmesi- Ümmet Kardeşliği
Serdivan Hem Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'nün Neyi Olur?
Eğitim Çalışanlarının Sessiz Çığlığı
MEMUR SEN ve MOTİF KART
BÖL – PARÇALA ve KAPAT
RUHSUZ BÜROKRASİ ve 94 RUHU
BEKLENEN MUŞTU: ÖĞRETMEN MESLEK KANUNU
BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
AÇIĞA ALMA ve SORUŞTURMALAR
2016 Eğitime Bakış Ve İzleme Raporu
Aynı Vatan İki Farklı Diyalog
İFSAT DEĞİL, ISLAH EDEN KYK
15 TEMMUZ ve YENİKAPI MUTABAKATI
ÖMER HALİSDEMİR?CE MÜCADELE
GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR
Sakarya'dan Ümmete Selam
OLİGARŞİK BÜROKRASİ
PARALEL YAPIYLA MÜCADELEDE SİVİL İNSİYATİF
DESTANIN ADI: MİLLİ İRADE
BÜROKRASİDE YENİ MODA: ?O? İSTEDİ
ENSARLIK GÖREVİ
SENDİKACILIK
?MIŞ? LI, ?MUŞ? LU MÜCADELE
Sendşkacılık
ENSARLIK GÖREVİ ARTIK ANADOLU? NUN
O İstedi !
Destanın Adı Milli İrade
BU İHANETE ORTAK OLMAYACAĞIZ!
Ümmetin Gururu IHH
HAFIZLIK PROJESİ
Hedef 5 Bin Üye
İmam-Hatipler
E-SINIF DEFTERİ, KURSLAR VE RESEN ATAMA
Adapazarı Mutlu Biz Mutlu
DİVAN VE BİZ
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ