Toplu Sözleşmede Memur-Sen: Cesur Bir Karar Makul Bir Talep
ALİ AKILLI
Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın kamuda herkesin merakla beklediği 5. Dönem Toplu Sözleşme taleplerini açıkladı.
4 yıllık seçimsiz bir sürecin ilk 2 yılı için talep edilecek zam oranları ve sosyal haklar elbette sadece Memur-Sen üyelerini değil sendikalı sendikasız herkesi büyük bir bekleyişe sokmuştu. Her toplu sözleşme döneminde olduğu gibi bu sefer de masanın solundakiler ve solunun solundakiler ortamı manipüle etmek, kaos ortamından beslenmek ve alanı kirletmek için uçuk zam oranları ve seyyanen artışlar talep ettiler. Nasıl olsa yetkili sendika da yüksek oranlar istemek zorunda kalacak ve alamayınca alanda yalandan da olsa konuşacak malzeme çıkacaktı. Talepleri ve kazanımları itibarsızlaştırmak ne de olsa uzmanlık alanlarıydı.
Bu noktada Ali Yalçın kamuoyunun takdirini hak ediyor. Rakip sendikaların manipülasyonuna gelmeden, kamuoyu baskısı var demeden, ithamlara maruz kalacağını bile bile çok cesur bir karar verdi. Makul oransal zam, 200 tl seyyanen iyileştirme talebi memur skalasında düşük maaş grubu için çok iyi bir hamle olmuş. Tarlada izi olan memurun harmanda terinin karşılığı olan refah payı talebi büyümekte olan Türkiye’nin büyüme payını emekçiyle paylaşılması gerekliliğini bir kez daha göstermiş. Yani Ali Yalçın sürekli dillendirdiği büyümedeki katkımızın karşılığı olan payımızı istiyoruz söylemini fiiliyata geçirmiş. Tüm bunların yanı sıra enflasyon farkının yansıtılması olsun, ekonomik, sosyal, özlük alanlarda olsun talepler son derece iyi düşünülmüş makbul ve hakkaniyetli olmuş. Son derece sağduyulu bir davranış gösteren Türkiye’nin en büyük konfederasyonu, üzerine düşeni fazlasıyla yapmış olduğu görülüyor. Artık top kamu işvereni hükümette.
Her ne kadar toplu görüşme ve sözleşme süreçlerinde en büyük zamları ve kazanımları elde eden konfederasyon Memur-Sen olsa da, Ali Yalçın çok büyük risk alarak masaya makul taleplerle geldi. Aslında demek istiyor ki; Memur-Sen üyeleri ortak akıl mitingleri, gezi olayları, 15 Temmuz vb gibi tüm kritik zamanlarda devletinin, vatanının, milletin yanında yer almıştır. Maksadımız hiçbir zaman bağcıyı dövmek olmadı. Sağımızdaki ve solumuzdaki güdümlü konfederasyonların yüzde 40-50 bandında taleplerine bakmayın yüzde 2’lere, 2buçuklara imza attıkları günleri çok iyi biliyoruz. Kamuda kazanılan hakların tamamına yakınını bizim aldığımızı da biliyoruz. Sıkıntımız onların söyledikleri değil. Maaş zam oranlarında son sözü söyleyen enflasyon canavarı değil biz olalım. Emeğin, alın terinin karşılığı verilsin, makbul olan talebimize adil bir teklifle gelin.
Sayın Genel Başkan haksız da sayılmaz bunları söylerken. 3600, dini bayram ikramiyeleri vb toplu sözleşme talepleri seçim yatırımına dönüştü, bir gruba verilirken daha büyük gruplar ötelendi kaş yapayım derken göz çıkarıldı. Yarım puan bir puan için görüşmeler kilitlenirken enflasyon geldi misliyle fazlasını vermek durumunda kalındı gibi örnekler çoğaltılabilir.
Memur-Sen 5. Toplu Sözleşme sürecine de masaya yetkili sendika ünvanı ve güçlü tecrübesi ile oturuyor. Günü birlik sendikacılık yapanların, hamaset ve karalama kampanyaları yürütenlerin aksine mütemadiyen emek harcayan, istikrarlı bir ivme ile büyüme sağlayan, günü kurtarma değil geleceği inşa etme derdine düşen, yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır der gibi 200 den fazla kazanıma imza atan bir konfederasyon için farklı bir sonuç beklenemezdi.
Toplu sözleşme süreci belki seçimsiz bir takvime denk geldi ama hükümet bilmeli ki son dönemdeki oyların erime algısını olumlayacak ellerindeki tek koz bu imza kaldı gibi görünüyor.
Önümüzdeki süreçte yetkisiz arkadaşlar, sosyal medya algıları ile önceki dönem kazanımları ve yeni talepleri itibarsızlaştırmaya çalışacak. Masada yetkili sendikaya destek olup ortak eylem kararları almak yerine karalama kampanyaları ve bilgi kirliği ile kaostan beslenmeye, bulanık suda balık avlamaya devam edecekler.
Sonuç olarak artık Memur-Sen’liler hükümetin bu net tabloyu görmesi ve gerekeni, gerekirse biraz da fedakarlık yaparak göstermesini istiyor. Bu kadar makbul talebi adil bir teklifle karşılayıp imzalamak ülkemizin adalet ve kalkınması için iyi bir fırsat olacaktır.
