Milli Eğitim Bakanlığı bilindiği üzere 2023 Vizyonu çerçevesinde yakın geleceğe yönelik planları zaman zaman dile getiriyor bazen de taslağını ya da kararını yayınlıyor.
Bu kapsam da son olarak yeni iş takvimi yayınlandı. Henüz yayınlanmadan nerdeyse bir hafta önce basına ve sosyal medyaya düşmüş olsa bile üzerindeki sis perdesi devam ediyor desek çok yanlış olmaz diye düşünüyorum.
Mevcut 2 dönemin ortalarına bir haftalık tatil eklenmiş olması çok konuşuldu konuşulmasına ama tatil mi değil mi o da muamma. Evet öğrencilere tatil ancak öğretmenlere tatil değil seminer dönemi gibi değerlendirilecek anladığımız kadarıyla ama sanki bu kadar da net değil.
Turnuvalar, kültür gezileri, etkinlikler vb bu haftalarda yapılabilir deniyor. Dinlenme yenilenme hedefiyle bir hafta tatil verdiğimiz hangi öğrenciyi o tarih aralıklarında okula, geziye, turnuvaya getirebileceğiz açıkçası ben çok öngöremiyorum.
Birer haftalık dönem arasındaki tatillerin;
Akademik anlamda, öğrenciler üzerinde ne gibi bir katkısı olacak? Bugüne kadar dönem içerisinde derslerle birlikte yapılan sosyal kültürel sportif etkinliklere ders dışı özel hafta ayırmanın ya da çocuklara dinlenme fırsatı vermenin sonuçlarını yaşayınca test etmiş olacağız. Alışkanlıkları değiştirmek çoğu zaman tedirgin eder tabiî ki ama söz konusu çocuklarımız olunca kaygıları yadırgamamak lazım.
Sosyolojik anlamda, çalışan ailelerde çocuklara kim nerde nasıl bakacak? Bölgelerin iklim şartlarına göre yerel değişiklikler yapılabilir tarzında konuşmalara şahit oluyoruz. Bunun yolunu açtığımızda eğitim öğretimde bütünlüğü nasıl yakalayacağız. Genel sınavlara Van’daki öğrenciler ile İzmir’deki öğrenciler muhtemelen aynı gün ve saatte merkezi olarak girecekler. Bir bölge bir ay önce tatil olmuş, konuları bitirmiş soru çözerek acele etmeden sınava hazırlanırken diğeri konu yetiştirmeye mi çalışacak?
Ekonomik anlamda evet artık tarım toplumu olmayabiliriz ama hala Adıyaman, Şanlıurfa Diyarbakır vb illerde binlerce çocuk aileleriyle birlikte kayısı, pamuk, fındık toplamaya başka başka illere gidiyor ve maalesef Haziran ayındaki sınavları bile kaçırabiliyor ve sınıf tekrarına kalabiliyor. İllerine, evlerine dönmeleri Ekim aylarını bulabiliyor.
Genel anlamda olumsuz bir bakış açısı geliştirmiş gibi görünsem de aslında vurgulamak istediğim sürecin belirsizliklerle dolu olması. Bu çok bilinmeyenli denklemde en net olan sanırım yine öğretmenlerle ilgili kısım olacaktır.
Eğitimin aktörleri öğretmenler açısından baktığımızda aktif dinlenme süreleri olarak görebileceğimiz bu yeni tatillere bakış çok da olumsuz değil. Özlük ve ekonomik hakların korunduğu, formalite ve iş yükünün artırılmadığı sürece dinlenme ve yenilenme metaforu tutacaktır.
Olaylar yaşandığı tarih, coğrafya ve sosyolojiye göre değerlendirilir. Batının eğitimde başarılı olduğunu varsayıyorsak etkenlerini sıraladığımızda iş takvimi muhtemelen en sonda kalır diye düşünüyorum. Mevcut eğitimcileri zinde tutacak ekonomik, sosyal ve kültürel imkanlar verilip, eğitim fakülteleri masaya yatırılarak, yeniden yapılanma ve yatırımlar yapılırsa 2053 Vizyonu çok daha net ve uygulanabilir olur diye düşünüyorum.
Yeni iş takviminde tüm bunlar inşallah detaylı bir şekilde düşünülerek sosyal maliyet hesabı yapılmıştır. Yoksa müdür yardımcılığı yerleştirmelerini açıklamak için bile yerel seçimler sonucunu beklemeye devam ederiz.
Selam ve dua ile..
Adapazarı Mutlu Biz Mutlu
Sudan İzlenimleri
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Değerler Sendikacılığı
Sokakta karşılık bulan proje keyfi
“Fikirse Fikir Kavgaysa Kavga!”
“Diyarbakır, seni sevmek adamda iz bırakır”
Tefekkür vakti
Misafir öğrencilere yabancı kalmayalım
Evet! Çünkü..
Hiçbirimizin tribünden seyretmeye hakkı yok !
Çocuklar ve serbest zaman
Doğacaktır bize vadedilen günler yakın!
Sosyal medya ve iletişim
Dayak yemeden asla büyüyemezsiniz !
Öfke kontrolü
Söz Ola..
Çocuk eğitimi ve aile üzerine
Çocuk yetiştirmek
Akran Zorbalığı
Ah bu şarkıların gözü kör olsun!
Dünya Çocuk Günü
Bin yıl daha bu gençlik!
İyi bayramlar
Kırık testi!
Meydanlardayız
Artık eski Türkiye yok !
ANLAŞMA !
İyi tatiller
Veyl Olsun..
İnanç ve İdeal
Mehmet Akif Okumaları
1 Mayıs
Aidiyet duygusu
Yetmez mi ?
İfrat - Tefrit
Trollük zor zanaat !
Söylem değil eylem!
Var mısın? Yok musun?
9 Mart sabahı
Namaz kılan köleler olmayacağız !
İnsanlık ölmemiş, ölmemeli!
Eğitim-Bir-Sen 10. Türkiye Buluşması için Antalya’da idik
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil
“Bu hafta sonu Suriye’yi ziyaret ettik”
Nankörlüğümüz!
Öğretmenlere tarihte ilk kez nöbet ücreti geldi.
Kahrolsun reel politik, yaşasın hayal politik!
Geleceğin iyiliksever Türkiye’sini inşa ediyoruz
Mektup
Değerler eğitimi
Savaşta Kadın Olmak-2
Savaşta kadın olmak
Dava dediğin nedir ki?
Mesaj Alındı (mı)
Millete vefa yolunda..
Acil çağrı
Bi Dünya Kadın
Kenya günlüğü -2
Kenya Günlüğü..
Müslümanlık nerede! Bizden geçmiş insanlık bile…
Adap ilim yolculuğu...
Suriyeliler…
Misafir öğrencilere yabancı kalmayalım
Yaşanmasını hiç istemediğimiz zamanlar...
Her eylem yeniden dirilen bir gençlik..
İyilik her zaman her yerde…
"Teşekkürler Ali Yalçın"
Pandemi sürecinde bir Alkış da Öğretmenlere
Sendika Ne İşe Yarıyor ?
Toplu Sözleşmede Memur-Sen: Cesur Bir Karar Makul Bir Talep
Mesele Vitrinde Kalmaksa Doğru Yoldasınız
SÖZ OLA
ÇOCUK EĞİTİM VE AİLE
ÇOCUK YETİŞTİRMEK
Akran Zorbalığı
Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun !
Dünya Çocuk Günü
İYİ BAYRAMLAR
kırık testi
Artık Eski Türkiye Yok
Veyl Olsun!
1 Mayıs
Aidiyet Duygusu
Yetmez mi !
İfrat Tefrit
Trollük zor zanaat !
Söylem Değil Eylem ..
9 MART SABAHI
İNSANLIK ÖLMEMİŞ ! ÖLMEMELİ
NAMAZ KILAN KÖLELER OLMAYACAĞIZ
10. TÜRKİYE BULUŞMASI / ANTALYA
ALGI YÖNETİMİ
Millete Vefa Yolunda
Mektup
Davam Eğitim-Bir-Sen
Toplu Sözleşme Kazanımları Hayata Geçiyor
E-SINIF DEFTERİ, KURSLAR VE RESEN ATAMA
Adapazarı Mutlu Biz Mutlu
DİVAN VE BİZ
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Re’sen Atama Hangi Aklın Kârı
İLKSAN: Rakamların Gölgesinde Kaybolan Bir Emanet