Kadim bir medeniyetin evlatları olarak elhamdülillah dışımızdakilerin suni gündemleriyle bizleri meşgul ettiği günler geride kaldı. Artık oyun kuran bir ülkeyiz ve kendi gündemimizi kendimiz oluşturuyoruz. Yani bir ay boyunca kokoreç konuşmuyoruz, darbe kalıntısı delik deşik olmuş ideolojik kaygılarla hazırlanmış günümüzde iyice kokuşmuş anayasayı değiştirmeyi, başkanlık sistemini tartışıyoruz. Başbakanların pastane açtığı günlerden dünya çapında köprüler, tüneller açmaya, uluslararası havalimanlarını, yeni boğazları konuşmaya başladık. Yaklaşık yüz yıldır üzerimizde kurulan tahakkümün failleri tabi ki bizleri rahat bırakacak değil bu süreçte. Sosyolojik, psikolojik, politik, ekonomik ve terör hareketleri ile yine eski el altı baskıcı dikta günlerine dönmek istiyorlar. Bizleri merdiven altı bir ülke yapmak istiyorlar. Her geçen gün daha şiddetli saldırıyorlar evet bu doğru ancak her seferinde daha büyük bir dirençle karşılaşıyorlar bu da kesin! Dışımızdakileri anlamak kolay. Kimse 600 yıl üç kıtaya hükmetmiş, gönüllerde yer etmiş bir milletin tekrar eski gücüne kavuşmasını istemez. Bugün gözlerinin önünde ellerinden kayıp giden imtiyazları, yönettikleri kitleleri, daralan hareket alanları için; hileleri, sahtekârlıkları, kirli odaklarla birliktelikleri ifşa olmasına rağmen tüm kozlarını oynuyorlar. Artık bölücü terör örgütlerinin dağlarda lojistik ya da psikolojik üstünlükleri yok. Şehirlerde açtıkları çukurlara gömülmeyi hiç beklemiyorlardı. Bugün artık kahpece, silahsız savunmasız korumasız işinden evine dönen, izinde olan askerlere polislere ya da sivillere bombalı eylemlerle yaşam mücadelesi veriyorlar. Olmayan onurlarını, karaktersizliklerini tüm dünyaya ilan ediyorlar. Ekonomik savaş günümüzde son derece etkili, silah zoruyla yaptıramadıklarınızı parasal tehditlerle daha kolay yaptırabileceğiniz alanlar ve insanlar var. Ancak son zamanlarda maruz kaldığımız bu yöntemde şehit kanlarıyla alınan, mazlumların dualarıyla ayakta duran cennet vatanın değerini bilenler tarafından püskürtülmeye devam ediyor. Uluslararası medya, sözde aydın ve strateji uzmanları, finans değerlendirme kuruluşları vs, vs her biri dünyanın üzerine kara bulut gibi çökmüş, gözünü ülkemize dikmiş asrın vampirlerinin birer tetikçisi olmuş, ahlaksızca çarpıtarak her fırsatı değerlendirmek, üzerimizde olumsuz algı oluşturmak istiyorlar. Bu durum bizim için elbette sürpriz değil her zaman yaptıkları şey. Ancak içimizde bunlara çanak tutanları anlamak mümkün değil. Siyasi olarak farklı düşünebilirsiniz. İdeolojik olarak farklı hareketlerin içinden gelebilirsiniz. Hükümeti beğenmeyebilirsiniz de, dışardan müdahalelerle ülkeyi yıkmaya çalışanlara destek olup onlarla aynı dili kullanmak, aynı nefret söylemine sahip çıkmak neyin nesi! Her sevmediğiniz istemediğiniz şeyi yakıp yıkıyor musunuz? Sadece sizin doğrularınız mı var ve en doğru tek doğru sizin düşünceleriniz mi? Demokrasi demokrasi diye ortalığı inletiyorsunuz ancak istemediğiniz bir şey olduğunda sizden başka herkes göbeğini kaşıyan bidon kafalılar oluyor gözünüzde! Cemil Meriç; ‘’Onlar çok demokrat ve çok laiktirler! Hiç gerekmediği zaman ve hiç gerekmediği kadar!’’ diyeli 30 yıldan fazla oldu ama siz hala aynısınız! AVM de durduk yere Türkiye laiktir laik kalacak diye bağırırsınız ama seçilmiş milletvekilini, Türkiye Büyük Millet Meclisinde sırf sizin gibi düşünmüyor diye gider ısırırsınız! Demokrasinin vazgeçilmezi düşünce özgürlüğünü sizden olmayanlara çok görür, meclis kürsüsünü kırar, milletin kararına engel olmak için kabinlerde beklersiniz. Çoğu zaman kolluk kuvvelerine terörist muamelesi yapar, sırtını terör örgütüne dayayanlarla kol kola yürürsünüz. Ülkenin dışında yeterince düşmanı var. İçerde ihtiyacımız olan şey sağlam bir iktidar, saygın bir muhalefet, Tüm enerjisini vatanına milletine harcayan diri zımba gibi, cıva gibi, okuyan, tartışan, eleştiren, öneren, sorun çıkaran değil çözüm arayan bir gençlik! Ondan sonrası kolay; Doğacaktır sana vadettiği günler Hakk’ın, Kim bilir, belki yarın belki yarından da yakın.
Adapazarı Mutlu Biz Mutlu
Sudan İzlenimleri
Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz
Değerler Sendikacılığı
Sokakta karşılık bulan proje keyfi
“Fikirse Fikir Kavgaysa Kavga!”
“Diyarbakır, seni sevmek adamda iz bırakır”
Tefekkür vakti
Misafir öğrencilere yabancı kalmayalım
Evet! Çünkü..
Hiçbirimizin tribünden seyretmeye hakkı yok !
Çocuklar ve serbest zaman
Sosyal medya ve iletişim
Dayak yemeden asla büyüyemezsiniz !
Öfke kontrolü
Söz Ola..
Çocuk eğitimi ve aile üzerine
Çocuk yetiştirmek
Akran Zorbalığı
Ah bu şarkıların gözü kör olsun!
Dünya Çocuk Günü
Bin yıl daha bu gençlik!
İyi bayramlar
Kırık testi!
Meydanlardayız
Artık eski Türkiye yok !
ANLAŞMA !
İyi tatiller
Veyl Olsun..
İnanç ve İdeal
Mehmet Akif Okumaları
1 Mayıs
Aidiyet duygusu
Yetmez mi ?
İfrat - Tefrit
Trollük zor zanaat !
Söylem değil eylem!
Var mısın? Yok musun?
9 Mart sabahı
Namaz kılan köleler olmayacağız !
İnsanlık ölmemiş, ölmemeli!
Eğitim-Bir-Sen 10. Türkiye Buluşması için Antalya’da idik
Ya bir yol bul, ya bir yol aç, ya da yoldan çekil
“Bu hafta sonu Suriye’yi ziyaret ettik”
Nankörlüğümüz!
Öğretmenlere tarihte ilk kez nöbet ücreti geldi.
Kahrolsun reel politik, yaşasın hayal politik!
Geleceğin iyiliksever Türkiye’sini inşa ediyoruz
Mektup
Değerler eğitimi
Savaşta Kadın Olmak-2
Savaşta kadın olmak
Dava dediğin nedir ki?
Mesaj Alındı (mı)
Millete vefa yolunda..
Acil çağrı
Bi Dünya Kadın
Kenya günlüğü -2
Kenya Günlüğü..
Müslümanlık nerede! Bizden geçmiş insanlık bile…
Adap ilim yolculuğu...
Suriyeliler…
Misafir öğrencilere yabancı kalmayalım
Yaşanmasını hiç istemediğimiz zamanlar...
Her eylem yeniden dirilen bir gençlik..
İyilik her zaman her yerde…
"Teşekkürler Ali Yalçın"
Pandemi sürecinde bir Alkış da Öğretmenlere
Sendika Ne İşe Yarıyor ?
Toplu Sözleşmede Memur-Sen: Cesur Bir Karar Makul Bir Talep
Mesele Vitrinde Kalmaksa Doğru Yoldasınız
Mayıs 2019 MEB’in Yeni İş Takvimi ve Sosyal Maliyeti
SÖZ OLA
ÇOCUK EĞİTİM VE AİLE
ÇOCUK YETİŞTİRMEK
Akran Zorbalığı
Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun !
Dünya Çocuk Günü
İYİ BAYRAMLAR
kırık testi
Artık Eski Türkiye Yok
Veyl Olsun!
1 Mayıs
Aidiyet Duygusu
Yetmez mi !
İfrat Tefrit
Trollük zor zanaat !
Söylem Değil Eylem ..
9 MART SABAHI
İNSANLIK ÖLMEMİŞ ! ÖLMEMELİ
NAMAZ KILAN KÖLELER OLMAYACAĞIZ
10. TÜRKİYE BULUŞMASI / ANTALYA
ALGI YÖNETİMİ
Millete Vefa Yolunda
Mektup
Davam Eğitim-Bir-Sen
Toplu Sözleşme Kazanımları Hayata Geçiyor
E-SINIF DEFTERİ, KURSLAR VE RESEN ATAMA
Adapazarı Mutlu Biz Mutlu
DİVAN VE BİZ
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Re’sen Atama Hangi Aklın Kârı
İLKSAN: Rakamların Gölgesinde Kaybolan Bir Emanet