Yeni eğitim – öğretim yılının başlamasıyla birlikte yaklaşık üç ay boyunca eğitim çalışanlarımızla bir aradayız. Sendikacılığın temelinin alanda olmak olduğu şiarı her sene olduğu gibi bu sene de kurum temsilcilerimiz, komisyonlarımız, ilçe ve şube yönetimimizle birlikte bütün teşkilatımızla sahadayız… Yüzlerce eğitim çalışanımızla yaptığımız yüz yüze görüşmelerimizde onların istek, talep ve sıkıntılarını dinlemenin arzusu içinde, söylenenleri not aldık… Tabi bunlar bizim için çok değerli bilgiler… Çünkü yapacağımız çalışmalarda bu bilgiler istikametinde yol almak teşkilat olarak bizi güçlü kılacağı gibi, sendikacılığın beslendiği ana kaynaktan da kopmamamızı sağlayacak… Ayağımızın beslendiğimiz ana kaynakta pergelin bir ucu gibi sağlam ve sabit kalmasını; diğer ucunun ise yapacağımız hizmet sendikacılığını temsilen uçsuz bucaksız alan içinde açılabildiği kadar açılmasıyla bir “Başarı Hikâyesi” oluşturacak…
Başarı Hikâyesi ne kadar büyükse, sorumluluklar da o kadar büyük olur. Bizde işte üç aylık bir çalışmada eğitim çalışanlarımızın emaneti olan ve asıl sahibi olan yetkililere bazı talep, istek ve sıkıntılarının dile getirilmesi, iletilmesi vazifesi var…
Biz vazifemizi yerine getirelim…
- Öncelikli olarak eğitim çalışanlarımızdan öğretmenlerimiz, maaş karşılığı okuttukları ders saatinin farklılığının anlamsızlığını yetkililerin neden görmediğini soruyorlar… Sonuçta bütün derslerin kırk dakika olması, öğrencinin aynı öğrenci olması, öğretmenlerin aynı yeterlilikte olmasına karşın bu farkın nereden kaynaklandığının izahını istiyorlar…
- Ülkemizde personel sayısı elli, yüz olan birçok mesleğin meslek kanunu var iken; personel sayısı bir milyonu aşmış öğretmenlerimizin neden “Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun” olmadığına bir anlam veremediklerini söylüyorlar…
- Öğretmenler Odası içinde aynı mesleği ve emeği icra etmelerine karşın; bazılarının kadrolu, bazılarının ücretli bazılarının ise sözleşmeli olarak adlandırılmasının, her öğretmenler gününde gelenekleşen kutsallık, fedakârlık ve ülkemizin geleceğini hazırlayan meslek olarak tanımlaması ile çelişip çelişmediğini soruyorlar…
- 3600 ek göstergenin hem Cumhurbaşkanımızın hem de Milli Eğitim Bakanımızın gündeminde olmasına rağmen bu kadar gecikmesinin, siyaset ve bürokrasinin gündemindeki sıcaklığını kaybetmesinin üzüntüsünü yaşadıklarını ifade ediyorlar…
- Öğretmenlik Kariyer Basamaklarının liyakat ve adalet ölçütleri çerçevesinde yeniden düzenlenmesi gerektiği, daha önce plansız ve süreklilik arz etmeyen uygulamanın yanlış olduğu, uygulamanın kesintiye uğratılmasının ise kabul edilemez olduğunun bilinmesini istiyorlar…
- Eğitim çalışanları vergi diliminden kaynaklı mali kayıplarının giderilmesini ve yapılacak bir düzenleme ile adalet eksenli bir vergi diliminin uygulanmasını istiyorlar…
- Kurum yöneticilerimiz ise, bulundukları sorumlulukların ve taşıdıkları görev riskinin göz önünde tutularak gerek mali olarak hak ettiklerini talep ediyorlar gerek se kadrolarının bir an önce genel idari hizmetler sınıfına dâhil edilmesini istiyorlar…
- Yine yardımcı hizmetler çalışanlarımız ise, mali ve özlük haklarında ki eksikliklerinin bir an önce giderilmesini, çalışma şartlarının düzeltilmesini istiyorlar…
Tabi yukarıda bahsettiklerimiz, eğitim çalışanlarımızın yoğunlukla dile getirdikleri belli başlı konular… Bir de dile getiremedikleri ama bizim gözlerinden, düşünceli hallerinden ve sessiz çığlıklarından çıkardıklarımız var…
Nedir onlar?
Mesela mesleki tükenmişlikleri… Mesela çaresizlikleri…
Veya…
“Biz çok konuştuk, dile getirdik… Ama çözüm çok uzaklarda… Yorulduk, sistemin acımasız çarkı bizi de heyecanımızı da, mesleğimize olan saygımızı da öğütüyor…” şeklinde ki serzenişleri…
Uzun lafın kısası, elçiye zeval olmaz…
Sessiz çığlığa kulak verilmeli, son umutlar da tüketilmemelidir!
E-SINIF DEFTERİ, KURSLAR VE RESEN ATAMA
OKULLARDA “PSİKOLOJİK BUNALIM 19” PANDEMİSİ
Teşekkürler Cumhurbaşkanım, Teşekkürler Memur Sen
Başkanlık Sistemi- Bürokratik Bakanlıklar - Son Depremler- Coronavirüs Ve Bir Temenni
Elazığ Depremi – İstanbul Sözleşmesi- Ümmet Kardeşliği
Serdivan Hem Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'nün Neyi Olur?
MEMUR SEN ve MOTİF KART
BÖL – PARÇALA ve KAPAT
RUHSUZ BÜROKRASİ ve 94 RUHU
BEKLENEN MUŞTU: ÖĞRETMEN MESLEK KANUNU
BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
AÇIĞA ALMA ve SORUŞTURMALAR
2016 Eğitime Bakış Ve İzleme Raporu
Aynı Vatan İki Farklı Diyalog
İFSAT DEĞİL, ISLAH EDEN KYK
15 TEMMUZ ve YENİKAPI MUTABAKATI
ÖMER HALİSDEMİR?CE MÜCADELE
GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR
Sakarya'dan Ümmete Selam
OLİGARŞİK BÜROKRASİ
PARALEL YAPIYLA MÜCADELEDE SİVİL İNSİYATİF
DESTANIN ADI: MİLLİ İRADE
BÜROKRASİDE YENİ MODA: ?O? İSTEDİ
ENSARLIK GÖREVİ
SENDİKACILIK
?MIŞ? LI, ?MUŞ? LU MÜCADELE
Sendşkacılık
ENSARLIK GÖREVİ ARTIK ANADOLU? NUN
O İstedi !
Destanın Adı Milli İrade
BU İHANETE ORTAK OLMAYACAĞIZ!
Ümmetin Gururu IHH
HAFIZLIK PROJESİ
Hedef 5 Bin Üye
İmam-Hatipler
E-SINIF DEFTERİ, KURSLAR VE RESEN ATAMA
Adapazarı Mutlu Biz Mutlu
DİVAN VE BİZ
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Destansı Yürüyüş, Umudun Zaferi, Birliğin Gücüyle Büyüyen Başarı Hikâyesi
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Re’sen Atama Hangi Aklın Kârı
Yükseköğretimi Dönüştüren Çağrı: Bir Kongrenin Ardından