Hikaye bu ya…
Bir gün papağanla tavşan birlikte uçağa binmişler…
Papağan bir süre sonra yukarıdaki ikaz düğmesine basmış…
Bir müddet sonra, hostes gelmiş…
Papağan:
Hostes biraz da kızarak geri dönmüş…
Ancak, bir müddet sonra…
Papağan yeniden ikaz düğmesine basmış…
Hostes ikinci defa seslenmiş…
Papağan, yine:
Tavşan bakmış ki, papağan da ki karizma o biçim…
Papağana özenerek o da basmış ikaz düğmesine…
Hostes üçüncü kez gelmiş…
Bu sefer tavşana dönerek:
Tavşan:
Bu durum artık hostesin canına tak edince, bir solukla pilotun yanına gitmiş ve yaşadıklarını anlatmış… Pilot:
Görevliler papağanla tavşanı sürükleye sürükleye uçağın kapısının önüne kadar getirmişler…
Kapıyı açmışlar, her ikisini de aşağı atacakken, tavşan papağana seslenmiş:
Papağan tavşana dönerek:
Tavşan :
Papağan tavşana dönerek:
Uçmayı bilmiyorsun, niye oynuyorsun, demiş…
Son dönemlerde bazı bürokratlar da yeni bir moda oluştu…
Bir işi yapıyorlar…
İstişaresiz, “sadece ben bilirim” edalarıyla, kibirle, gizlice ve oynakça…
Kimseye danışmadan, görüşmeden, veya kendine “sen çok yaşa padişahım” dan öte söz söyleyemeyecek olanların telkinleriyle…
Eee…
İş olmuş bitmiş, ancak bu sefer yolunda gitmeyen bir terslik var…
Çekirge bu…
Bir sıçrar, iki sıçrar…
Ancak üçüncüde, dört ayaküstüne düşmediği gibi balta da bu sefer taşa vurulmuştur…
Ondan sonra, hemen viraj almaya, “ben yapmadım”, “ben istemedim”, “O” istedi, ben yaptım deyip…
Topu ona, buna atmaya çalışıyorlar…
Yani…
Kişiliklerinin ruhuna kadar girmiş, O’nu O olmaktan çıkarmış, adam gibi adam olmaktan uzaklaştırmış bir hastalık…
“O” kim, diye sorduğunda…
Bazen bir mülki amirin, bazen bir siyasetçinin, bazen de toplum da sevilen sayılan bir kişinin ismini kirletmekten de kaçınmıyor, utanmıyorlar…
Hâlbuki…
Sen, doğrunun ne olduğunu bilirsin de…
O da bilir senin edebinden gidip işaret ettiğine bu durumu sormayacağını, vaziyetin yanlışlığını, doğrunun diğeri olduğunu, isminin kirletildiğini söylemeyeceğini…
Doğruyu, O’da bilir aslında…
Lakin…
O’nun için…
“O” aslında…
O’nun ikiyüzlülüğüdür… Karaktersizliğidir… Yalanıdır…
Tabi…
O’na göre, hesap yapmıştı…
Ortaya çıkan sonuçlar, istenilen ve vaat edilmiş olanlar, böyle olmamalıydı…
Onlar için, en güzeli…
Hem oynayacaklar, hem de birileri bunu fark etmeyecek, bilmeyecekti…
İstedikleri gibi oynayacaklar… Hep onlar kazanacaklardı…
Lakin, bu sefer olmadı…
Bize de, madem…
“Uçmayı bilmiyorsan oynamayacaksın” demek düştü
E-SINIF DEFTERİ, KURSLAR VE RESEN ATAMA
OKULLARDA “PSİKOLOJİK BUNALIM 19” PANDEMİSİ
Teşekkürler Cumhurbaşkanım, Teşekkürler Memur Sen
Başkanlık Sistemi- Bürokratik Bakanlıklar - Son Depremler- Coronavirüs Ve Bir Temenni
Elazığ Depremi – İstanbul Sözleşmesi- Ümmet Kardeşliği
Serdivan Hem Hayat Boyu Öğrenme Genel Müdürlüğü'nün Neyi Olur?
Eğitim Çalışanlarının Sessiz Çığlığı
MEMUR SEN ve MOTİF KART
BÖL – PARÇALA ve KAPAT
RUHSUZ BÜROKRASİ ve 94 RUHU
BEKLENEN MUŞTU: ÖĞRETMEN MESLEK KANUNU
BİR VARMIŞ BİR YOKMUŞ
AÇIĞA ALMA ve SORUŞTURMALAR
2016 Eğitime Bakış Ve İzleme Raporu
Aynı Vatan İki Farklı Diyalog
İFSAT DEĞİL, ISLAH EDEN KYK
15 TEMMUZ ve YENİKAPI MUTABAKATI
ÖMER HALİSDEMİR?CE MÜCADELE
GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR
Sakarya'dan Ümmete Selam
OLİGARŞİK BÜROKRASİ
PARALEL YAPIYLA MÜCADELEDE SİVİL İNSİYATİF
DESTANIN ADI: MİLLİ İRADE
BÜROKRASİDE YENİ MODA: ?O? İSTEDİ
ENSARLIK GÖREVİ
SENDİKACILIK
?MIŞ? LI, ?MUŞ? LU MÜCADELE
Sendşkacılık
ENSARLIK GÖREVİ ARTIK ANADOLU? NUN
Destanın Adı Milli İrade
BU İHANETE ORTAK OLMAYACAĞIZ!
Ümmetin Gururu IHH
HAFIZLIK PROJESİ
Hedef 5 Bin Üye
İmam-Hatipler
E-SINIF DEFTERİ, KURSLAR VE RESEN ATAMA
Adapazarı Mutlu Biz Mutlu
DİVAN VE BİZ
Çanakkale-Gazze Hattında İnsan-ı Kâmili Aramak
Bizimle canlanacak nice umutlara doğru
Örgütlü olmanın bereketiyle birleştik, birleştikçe büyüdük ve güçlendik
Psikopatik zevzeklerin kuru gürültüsü
Öğretmenlik Meslek Kanunu iptal davası
FİLİSTİN DİRENİŞİ, MÜSLÜMANLARIN GELECEĞİ VE EMPERYALİZMİN ÇÖKÜŞÜ