İFSAT DEĞİL, ISLAH EDEN KYK
MURAT MENGEN
Cumartesi günü kahvaltısına sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri olarak Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) Müdürü Arif Özsoy’un misafiriydik….
Kahvaltı sonrası Müdürümüz Arif Bey, KYK ve KYK ‘da yaptıkları çalışmalar hakkında birtakım bilgiler verdi…
O konuştukça, ben üniversitede okuduğumuz yıllara gittim…
1994 de Eskişehir’de üniversiteye başladığım yıllarda KYK’ da kalmak hiçbir üniversite öğrencisinin ilk tercihlerinden biri değildi…
Genellikle maddi imkânsızlıklardan veya başka birtakım sebeplerden kaynaklanan zorunluluktan bir tercihti…
O dönemlerde…
Anadolu’nun herhangi bir şehrinden gelen bir üniversite öğrencisi için KYK’ da kalmak demek, saflığının, değerlerinin, inancının zedelenmesi demekti…
Yetiştiği kültüre, ailesine, değerlerine yabancılaşması demekti…
Bugün ise…
Arif Bey’in anlattıklarına göre, bence bir üniversite öğrencisinin ilk tercihi KYK olmalıdır…
Hem nezih ve güvenilir bir barınma –özellikle kız öğrenciler için tüm çalışanlarının bayanlardan oluşması, iç güvenliğin dahi bayan güvenlikçiler tarafından sağlanması– hem üniversite yıllarında kişisel donanım tercihi –dil kurslarından sanat kurslarına, Kur’an- ı Kerim’i okuma kurslarından toplumsal değerleri oluşturan diğer kurslara- hem de sosyal ve sportif faaliyetler alanında ki diğer etkinliklere…
En fazla memnun olduğum ise, yurtlarda çok muntazam ve güzel bir mescidler yapılmış olması…
Anlaşılan…
KYK’ ların Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermesinden sonra eski yapısına oranla büyük bir değişim geçirmiş…
***
ÖĞRETMEN TERÖRİST OLAMAZ!
Öğretmen terörist olmaz, eğer teröristse ondan öğretmen olmaz…
Öğretmenlik mesleği kutsal bir meslektir…
Öğretmenlik sevgidir, barıştır, aydınlıktır; öğretmenlik hainlik, katillik ve eşkıyalık değildir!
Öğretmenler, kişilikleriyle, tutum ve davranışlarıyla, ahlakıyla öğrencilerine, çevresine örnek insanlardır…
Öğretmenler, iyiyi, doğruyu, güzeli, hakkı anlatırlar; öğrencilerinin ise, ailesini, ülkesini, milletini, bayrağını, kutsal değerlerini sevmelerini isterler…
Geçen haftanın önemli konularında birisi de Başbakanımız Binali Yıldırım’ın açıkladığı 14 bin PKK terör örgütüyle ilişkili öğretmenlerle ilgili “yer değiştirme” uygulamasına gidileceğiydi…
Aslında, bütün gerçekliği ile yıllarca bilinen bir yapıydı…
Hatta sözde sendika ve sivil toplum kuruluşu adı altında terör örgütüne destek etkinlikleri, çalışmaları yapan öğretmenler yok mu?
Var tabii…
Doğu ve Güneydoğu Anadolu’ da birçok ilimizde PKK terör örgütüne destek veren, öğrencilerini zehirleyen ve utanmadan sıkılmadan devletten maaşını alan alçaklar elbette var!
Dahası sadece öğretmen de değiller…
Devletten maaşını aldığı halde, teröre destek veren diğer devlet kurumlarında çalışan memurlar da var…
Ancak…
Başbakanımızın dediği gibi bir yer değişikliği, bunların zehirlerini başka yerlere akıtmalarından başka bir anlam taşımayacaktır…
Gittikleri yerlerde terör örgütünün propagandasını yapacak, çocuklarımızın değerlerini silecek, yüreklerindeki vatan ve millet sevgisini yok etmeye çalışacaktır…
FETÖ ile PKK arasında bir fark yoktur…
Nasıl paralelci emniyet güçleri Doğu ve Güneydoğu’ya gönderildiği halde ihanetlerinden vazgeçmedi ise…
Bunlar da vazgeçmeyecektir!
Onun için, Başbakanımızdan ve hükümetimizden bir vatandaş, sivil toplum kuruluşu olarak beklentimiz, teröre bulaşmış, destek olmuş her kim olursa olsun devlet kadrolarında bulunmamasıdır…
(Not: Bu satırları yazarken Başbakanımız Binali Yıldırım konuyla ilgili yeni bir açıklama yaptı… PKK terörüne destek veren öğretmenlerin de açığa alınacağını belirtti. Millet olarak yüreğimize su serpti… Kendisine bu duyarlılığı nedeniyle teşekkür ediyoruz.)
