PARALEL YAPIYLA MÜCADELEDE SİVİL İNSİYATİF
MURAT MENGEN
Malum…
15 Temmuz gecesi Fethullahçı Terör Örgütü, bu ülkenin Başkomutanı Cumhurbaşkanına ve seçilmiş hükümetine karşı darbe yaparak, milli iradeyi yok sayma teşebbüsünde bulundu…
Milletimiz, bu teşebbüse bizzat kendisi müdahale ederek, seçtiklerine ve iradesine sahip çıkmıştı…
Yine…
Yaklaşık 15 Temmuz’dan bu yana meydanlarda sabahlara kadar beklemek suretiyle, iradesini temsil eden meclise ve ülkeyi yönetmesi için meclisin içinden görevlendirdiği hükümete…
“Ben meydandayım, nöbetteyim”…
“Benim irademi temsil edecek olan Siz, kendi üzerinize düşeni yapın” dedi…
Hükümet de bu terör yapısını devlet kurumlarından kazımak ve temizlemek için Olağanüstü Hal ilan ederek, hızlı / güçlü hareket etme kabiliyetine kavuştu…
Böylece…
Fethullahçı terör örgütünün toplumu ahtapot gibi saran hastane, okul, öğrenci yurdu, sendika, dernek gibi kolları kesildi, buralarda toplumun kanını emmek için görev yapan haşhaşileri ya tutukladı ya da açığa almak suretiyle ilk hamlesini de yaptı…
Ancak…
Birkaç gün önce Sakarya’da bulunan sivil toplum kuruluşlarının yaptığı basın bildirisinde de yer alan endişeler de belirtildiği gibi…
Sadece resmi bir gözle, bürokratik anlayışla paralel terör örgütü ile mücadele etmeye çalışmak eksik kalacaktır…
Fethullahçı Terör Örgütüyle eğer mücadele edilmek isteniyorsa, O nasıl toplum içine sızmak için, insan kaynağı ve maddi kaynak oluşturmak için sözde sivil toplum kuruluşları adı altında dernekler, vakıflar, sendikalar oluşturdu ise, bizde bu mücadeleye bizim olan, milli iradeyi temsil eden sivil toplum kuruluşlarını katmamız gerekir…
Eğer…
Bu mücadeleyi sadece resmi kanallarla yapmaya çalışırsak, yaptığımız şey açıkta olan herkesin bildiği Fethullahçı terör örgütüne mensup olanları temizlemiş, kripto paralelciler ise içimizde bulunmaya devam ederler…
Yani…
Bahsedilen ve olması gereken “kazıma” gerçekleşmemiş olur…
Kazıma olması için, toplumun bütün kılcal damarlarına kadar uzanan Fethullahçı terör örgütünün bütün unsurlarının temizlenmesi gerekir…
****
Bu yapıyla mücadele etmesi gereken iki önemli kurum var…
Bunlardan birisi üniversiteler, diğeri milli eğitim…
Neden mi?
Bu yapı bütün devlet kurumlarına yapacakları sızmaları, eğitim kurumlarında ortaokul, lise ve üniversitelerdeki eğitimler kanalını kullanarak oluşturdular…
Özellikle bu nedenden dolayı bile olsa üniversitelerimizdeki ve milli eğitimde ki kazıma çift başlı jiletle, ( hatta üç, dört de olabilir ) yapılmalıdır…
